26 Temmuz 2010 Pazartesi

HİZMET SADECE VATANA

Anadolumuzun muhtelif yerlerinden büyük şehirlerimize daha yeni gelmiştik. Hayvan pazarında hayvanların dişlerine bakıp ona göre satın alma kararı veren tacirler gibi siyasi içtimai, dini cemaatlerin ticari metaı olmuştuk. İyi puanlarla iyi istikballer vaat eden arkadaşlarımız kapış kapış kapışılmış, ben ve benim gibi vasat, cılız ve de istikbal vaat etmeyen gurebayı hiç kimse muhatap almıyordu. Bizi ve bizim gibileri ne yurtlarına aldılar ne burs verdiler ne de yüz verdiler. Biz milletimizin Hüday-i nabit evlatlarıydık. Olmayan imkânlarımızla ağır hayat mücadelesi verdikten sonra rüştümüzü ispat etmeye yüz tutmuştuk. Lisansta kovulmuştuk, ihtisas yaparken kovulmuştuk. Hele hele Amsterdam’da cemaat evinde iki günlük misafirken Selahattin Efendi’nin içtiği bir sigara yüzünden sokağa atılmıştık. Evet, bunların hepsinin üzerine sünger çekip utanmadan ve de sıkılmadan biz yanlış yaptık. Beraber hizmet edelim diyenlere “dostum hizmet sadece ve sadece vatana, millete, Çalab'a yapılır; herhangi bir kurum ve kuruluşa yapılan değil” anladınız mı? Derken birden karşımıza Yalı Akademisinin müzmin öğretim üyelerinden üstad Ahmet Kuru bize hocam tanrı iyi ki sizi vasat olarak yaratmış. Zira çok zeki olsaydınız sizi de birileri yanına alıp, kendisine göre şekillendirecekti ve şimdi hiçbir yere minneti olmayan bağımsız bir ilim adamı olamayacaktınız dedi. Her şeyin hayırlısı, dedim.

Şöyle hayatımı ve çevremi bir film şeridi gibi gözümün önünden geçirdiğimde bir çok zeki arkadaşımın şuraya buraya hizmet anlayışıyla nasıl pazarlanarak harcandıklarını hatırladıkça eyvah! Milletimin evlatlarını ya hunharca öldürttüler, ya da bir şekilde bunları harcadılar diyorum.

Gazali zekâ ile aklın farklı şeyler olduğunu söylüyor. Demek ki o arkadaşlarım zekiymiş ben de biraz akıllıymışım ancak zekâ ile akıl beraber kullanılmadıkça hiçbir anlam ifade etmiyormuş. Neticeten bu hangi kesimden olursa olsun insan tacirleri sizi görmezden gelip geçtikleri halde kazara bir statü elde ettiğinizde hemen şeytan gibi etrafınızı sararak sizi istimal etmek isteyeceklerdir. Yapacağınız tek bir şey vardır. Sağlam bir Euzu Besmele çekip onları kovmaktan başka çare olmadığına inanıyorum ve yine hizmete esas vatan, millet ve yüce Çalap'tan gayrisi olamaz diyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder